Malpraktis Nedir?
- Tek Avukat
- 3 Nis
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 4 Nis
Türk Tabipler Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları uyarınca malpraktis kavramı; bilgisizlik, tecrübesizlik ya da hekimin hatasından dolayı hastanın zarar görmesi olarak tanımlanmıştır. Bununla birlikte belirtmek gerekir ki malpraktis kavramı yalnız hekimin yanlış müdahalesini içermeyip “tıbbi uygulama hataları”nı kapsamaktadır. Malpraktis, tedavi sürecinde yapılan yanlışlıklar, ihmal veya hatalı teşhisler gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir, aynı zamanda sadece tıbbi bir hata yapmakla değil, hastaya gerekli bilgilendirme ve onamın sağlanmaması gibi ihmallerle de doğabilir.
Malpraktis Sorumluluğunun Şartları
Malpraktis davası açılabilmesi için öncelikle hekimin ya da sağlık personelinin hastaya karşı mesleki sorumluluk sürecinin başlamış olması gerekir. Aynı zamanda sağlık profesyonelinin tıbbi standartları ihlal etmesi, yani hastaya yanlış tedavi uygulaması, geç teşhis koyması veya tedavi sürecinde ihmal göstermesi gerekmektedir. Sağlık hizmet sunumundaki aksaklıklar, teknik hatalar, mesleki acemilik, bilgi eksikliği, bilginin dikkatsiz ve özensiz kullanımı, ilgisiz davranma ve ihmal, hatalı uygulama ve girişimi, yetki sınırlarının dışına çıkılması, önlenebilir ve öngörülebilir durumlara müdahalede bulunulmaması, iş yükünün fazla olması gibi durumlar tıbbi kusurlaro doğurmaktadır. Yine hastanın, hatalı veya ihmal içeren davranış nedeniyle maddi veya manevi zarar görmesi gerekir. Bu zarar hastanın halihazırdaki sağlık durumunun kötüleşmesi, tedavi sürecinde komplikasyonlar veya psikolojik sorunlar yaşaması gibi durumları içerebilmektedir.
Bu konu kişi özelinde değişiklik göstermektedir. Kendi durumunuz ile ilgili avukat görüşü almak isterseniz aşağıdaki “Avukatımız Sizi Arasın” butonuna tıklayarak avukatımızla telefon görüşmesi yapabilirsiniz
Malpraktis Nedeniyle Tazminat Davası
Malpraktis davalarında sorumluluğun hukuki dayanağını haksız fiil, sözleşmeye aykırılık, hizmet kusuru ve vekaletsiz iş görme oluşturur. Hasta, devlet hastanelerine karşı malpraktis davası açarken hizmet kusuruna; gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine dava açarken haksız fiil, sözleşmeye aykırılık veya vekaletsiz iş görme gerekçelerinden birine dayanmalıdır. Tıbbi uygulama hataları nedeniyle tazminat davaları, yapılan tıbbi uygulamanın niteliğine göre farklı hukuki gerekçelere dayanılarak açılabilir.
Malpraktis Nedeniyle Tazminat Davası Kime Karşı Açılabilir?
Devlet hastanelerinde meydana gelen yanlış tıbbi müdahale ve uygulamalardan doğan tazminat davaları doğrudan ilgili kamu kurumuna karşı açılabilecektir. Devlet memuru statüsündeki devlet hastanesi doktorları aleyhine doğrudan tazminat davası açılamaz . Bununla birlikte sorumluluğun ispatı halinde ilgili kamu kurumunun ihmal gösteren doktora veya sağlık görevlisisne rücu hakkı devam edecektir. Özel hastanelerde gerçekleşen hatalı tıbbi uygulamalar nedeniyle açılacak tazminat davası, müdahaleyi gerçekleştiren doktor aleyhine açılabileceği gibi hastane işleticisi aleyhine birlikte de açılabilir.
Malpraktis Davasında Görevli Mahkeme
Tıbbi malpraktis nedeniyle eser veya vekalet sözleşmesine dayanılan hallerde görevli mahkeme tüketici mahkemesi olarak düzenlenmiştir. Devlet hastaneleri veya sağlık kuruluşları aleyhine hatalı tıbbi müdahale nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarına bakmaya görevli mahkeme idare mahkemeleridir. Bu maddi ve manevi tazminat talepleri, tam yargı davası niteliğinde olup idare mahkemeleri nezdinde görülecektir.
Bu konu kişi özelinde değişiklik göstermektedir. Kendi durumunuz ile ilgili avukat görüşü almak isterseniz aşağıdaki “Online Avukat Randevusu” butonuna tıklayarak avukatımızla online avukat görüşme randevusu oluşturabilirsiniz
Malpraktis Nedeniyle Ceza Sorumluluğu
Sağlık personellerinin kusurlu tıbbi müdahalesinden dolayı kişiler yaralanabilir veya bu durum ölümle sonuçlanabilir. Yapılan hata ile hastanın yaşadığı zarar arasındaki nedensellik bağının tespiti halinde somut olaydaki kusur ve manevi unsurun değerlendirilmesi sonucunda bu eylem kasten veya taksirle yaralama ve taksirle öldürme suçuna vücut verebilir. Taksir bir ifadeyle, istenen bir fiilin istenmeyen sonucundan doğan sorumluluktur. Tanıya, tedaviye yönelik tıbbi uygulama hataları ya da komplikasyonlar nedeniyle oluşabilecek suç türleri taksirle yaralama ve taksirle öldürme olup, bu suçlar açısından manevi unsurun belirlenmesi önem teşkil etmektedir.
Şimdi Ne Yapmalıyım?
İcra Hukuku Avukatı ile Online Avukat Görüşmesi için randevu oluşturun veya formu doldurun, Avukat Sizi Arasın
İcra Hukuku Avukatı ile Online Avukat Görüşmesi için randevu oluşturmak istiyorum.
Comments